Mide mikrobu, mide ve onikiparmak bağırsağında bir dizi soruna neden olabilen Helicobacter pylori (H. pylori) adı verilen bir bakteridir. Bu bakterinin mide ülserine yol açtığını Prof. Dr. Barry Marshall keşfetmiş ve bu önemli keşif sayesinde Nobel Tıp Ödülü'nü kazanmıştır. Mide mikrobu, gastrit, ülser, dispepsi, mide kanseri ve mide lenfoması gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Ayrıca kansızlık, karın ağrısı ve gelişme geriliği gibi ek sorunlara da yol açabilir.

Helicobacter pylori, mide yüzeyinin kronik iltihabına ve ülserine neden olabilen spiral şekilli bir bakteridir. Bu mikrop mide duvarına tutunarak bölgede inflamasyona neden olur. H. pylori, mide ülserlerinin %70'inden, bağırsak ülserlerinin ise %90'ından sorumludur. Mikrop, biyopsi örneklerinde incelendiğinde spiral yapıda olduğu görülmüştür. Helicobacter pylori, mide ülserlerinin yanı sıra bazı mide kanserlerinin de gelişiminde önemli bir risk faktörüdür. Yapılan araştırmalar, mide mikrobu olan kişilerin mide kanserine yakalanma olasılıklarının diğer kişilere oranla dört kat daha fazla olduğunu göstermektedir.

Mide mikrobu bulunan birçok kişi herhangi bir belirti göstermeyebilir. Ancak bazı kişilerde mide ağrısı ve ülser gibi şikayetlere yol açabilir. İştahsızlık, az miktarda yemek yenmesine rağmen hızlı doygunluk hissi, şişkinlik, mide bulantısı, düşük kan sayımı ve yorgunluk hissi mide mikrobu nedeniyle yaşanabilecek diğer belirtiler arasındadır.

Mide mikrobu insandan insana geçebilir. Ancak mikrobun nasıl bulaştığı tam olarak bilinmemektedir. Fecal-oral ya da oral-oral yollarla bulaştığı düşünülmektedir. Hijyenin tam olarak sağlanamaması, yeterince yıkanmadan tüketilen sebze ve meyveler, ortak kullanılan kişisel eşyalar mikrobun bulaşmasını kolaylaştırır. Mide mikrobu, gelişmekte olan ülkelerde gelişmiş ülkelere oranla daha sık görülür.

Mide mikrobu tanısı için çeşitli tetkikler uygulanır. Kan testi, dışkıda antijen testi ve üre-nefes testi bu tetkikler arasındadır. Ayrıca mideden parça alınarak inceleme yapılır. Kesin tanı için en etkili yöntem endoskopik incelemedir. Endoskopi sırasında mide, yemek borusu ve onikiparmak bağırsağı ayrıntılı bir şekilde incelenir ve şüphelenilen bölgelerden biyopsi alınır. Alınan örnekler mikrobun varlığını kesin olarak belirleyebilir.

Mide mikrobu tedavisi için mide asit salgısını baskılayan bir ilaçla birlikte en az iki farklı antibiyotik kullanılır. Mikrobun tamamen temizlenmesi oldukça zordur. Tedavide genellikle Amoksisilin ve Klaritromisin gibi antibiyotikler kullanılır. Tedavi süresi ve ilaç dozları doktorun önerdiği şekilde uygulanmalıdır. Tedavi süresi genellikle 10 gün boyunca aralıksız devam eden üçlü ilaç tedavisini kapsar. Kullanılan ilaçların yan etkileri olabilir ve bu yan etkiler hakkında hasta önceden bilgilendirilmelidir. Aksi takdirde, hasta ilaç tedavisini yarıda bırakabilir. Kullanılan ilaçların yan etkileri arasında ağızda metalik tat, ishal ve bağırsak krampları bulunabilir.

Mide mikrobu tedavisinde hasta ve doktor arasındaki uyum oldukça önemlidir. Tedavi süresince hasta doktor önerilerine eksiksiz uymalı ve ilaçları düzenli olarak kullanmalıdır. Ayrıca, hijyen kurallarına dikkat etmek ve sağlıklı beslenmek de mide mikrobu enfeksiyonunun önlenmesinde önemli rol oynar. Gelişmekte olan ülkelerdeki hijyen koşullarının iyileştirilmesi ve sağlık hizmetlerinin artırılması, mide mikrobu enfeksiyonlarının azaltılmasına katkı sağlayabilir.